Boşanma sorunlu ilişkiler sürdüren bir çift için rahatlatıcı olabilir, yine de bir evliliğin sona ermesi, çoğunlukla hayal kırıklığı ile gerçekleşir. Ortak hayallerin ve beklentilerin kaybına bağlı olarak zorlayıcı bir hayat olayı olarak görülür. Çiftin kararı ile gerçekleşen boşanma çoğu zaman çocukların söz hakkının olmadığı bir durumdur.
Boşanma ebeveynleri etkilediği kadar çocuk ve ergenleri de etkileyebilir, kaygıyı tetikleyerek çocuklar ve gençler için önemli bir stres faktörü haline gelebilir. Araştırmalar, boşanmış aile çocukların çoğunun dirençli olduğunu ve bu dönemi atlatabilecek kapasitede olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte, sağlıklı bile olsa tipik boşanmalar yaşamda bir geçiş dönemi niteliğindedir ve artan bir endişeyi de yanında getirir.
Evlerin taşınması, okulların değiştirilmesi, iki ev arasında gidip gelmek, günlük rutinlerdeki değişiklikler çocuklar ve gençler için tahmin edildiğinden daha stresli olabilir. Kimi zaman ev değişikliğinin yanı sıra şehir değişiklikleri de söz konusu olabilir, bu da okul çağında olmayan çocuklar için bile büyük bir değişikliktir. Stresin artması ve eşzamanlı olarak yapılan birden fazla değişiklik endişeyi artırır, dikkat edilmediği takdirde daha ciddi kaygı bozukluklarına yol açabilir.
Çocuklarda ve gençlerde birebir kaygıyı gözlemlemek mümkün olmayabilir, çoğu zaman da çocuklar tarafından ifade edilmez. Bu durumda belirleyicilere dikkat etmek gerekir, çeşitli davranışlarda kaygı kendini gösterebilir. Ebeveynler ve öğretmenler evdeki ve sınıftaki ruh halindeki, tepkilerdeki ve tutumdaki değişikliklere dikkat etmelidir. Anksiyete, özellikle küçük çocuklarda ve gençlerde, kendini maskeleyebileceği ve kolayca tanımlanamayan ve hatta yanıltıcı olmayan alışılmadık şekillerde ortaya çıkabileceğinden, tanımak zor olabilir. Bu nedenle, yetişkinlerin farkındalıklarının yüksek olması ve çeşitli kaygı belirtilerini tanımaları önemlidir, böylece erken müdahale edebilirler ve semptomların daha fazla alevlenmesini önleyebilirler. Bazı tipik kaygı belirtileri;
Uyku güçlüğü
Sinirlilikte artış
Öfkede artış
Korkuda artış
Odaklanma ve dikkat zorluğu
Muhalefet etme ve meydan okumada artış
Sosyal geri çekilme
Arkadaşlıklarda artan zorluklar
İştah ve kilodaki değişiklikler
Yatak ıslatma
Düşük veya tutarsız akademik performans
Motivasyonda azalma
Yukarıdakiler kaygı için muhtemel göstergeler olmasına rağmen, boşanma durumunda, bazı çocuklar ve gençler kafa karışıklığı, öfke, suçlama ve suçluluk duygusuyla daha çok zorlanma yaşayabilir. Çaresizlik, kafa karışıklığı, kaygı ve endişe duygularını daha da şiddetlendirebilecek olan karmaşık aile durumu göz önüne alındığında bu duygularını ifade edemeyebilir ya da isteksiz olabilirler. Evlatlarındaki bu değişikliği fark eden ebeveynlerin de kaygı, keder, çaresizlik, suçluluk ve kaygıyı tetikleyebilecek duygularının farkında olması önemlidir.
Boşanma süreci ve sonrası çocukların uyum sağlaması için kolay olmasa da, doğru takip ve erken müdahaleler ile daha sağlıklı geçirilebilir. Çocuklarınızın bu önemli yaşam değişikliği sırasında ve sonrasında gelişmeye devam etmelerini sağlamada bir uzman desteği büyük ölçüde yardımcı olabilir.
GÜNSU AŞILA CEYLANER