(Yedi yıl önce kaleme aldığım ve Milliyet Blog’da da yayınlanan yazımı, o günden bugüne neler değiştiğini ve değişmediğini görmek için tekrar paylaşıyorum.)
Öncelikle hiçbir mezhepten yana olmadığımı belirteyim…
Hele hele fanatizme bulaşmış, insan sevgisinden yoksun, insanları öldürenlerin ve yakanların mezhebinden hiç değilim…
Ülkemiz ne yazık ki tekrar mezhepsel gruplaşmaların, çatışmaların içine yavaş yavaş yönlendiriliyor gibi…
Sünni mezhep resmi mezhep haline getirilirken, ülkenin eğitim kurumları başta olmak üzere tüm kurumlar da bu yönde hizmet üretmeye başladılar…
Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesini oluşturan laiklik ilkesi, mezhep farkı gözetmeden tüm halkımızı yurttaşlık bağıyla kucaklayan bir anlayışı geliştirmeyi amaçlıyordu…
Laiklik, hiçbir mezhebin yanında ve karşısında değildir… Laik Cumhuriyet anlayışının temelinde de; Devlet mezhepsel ayrımcılık yapamaz… Hiçbir mezhebe taraf olamaz veya hiçbir mezhebi dışlayamaz…
Geldiğimiz getirildiğimiz bu noktada eğitim kurumları din ağırlıklı olarak; bir mezhebin anlayışına yönelik olarak değiştirilmektedir…4+4+4 Eğitim yasasının temel amacının da bu olduğu biliniyordu… Nitekim ülke genelinde 5 Bin ilköğretim okulu İmam-Hatip okullarının orta kısmına dönüştürüleceği söyleniyor… Bu, şu anlama geliyor: AKP kendi görüş, düşünce, inanç ve amaçlarına göre ülkeyi bir mezhebin yörüngesine oturtarak bir din devleti oluşturmaya çalışıyor… Bunu ne ile yapıyor… Halkımızın her kesimden aldığı bütçeyle yapıyor… Her öğrenciyi, İmam Hatipli yapmaya çalışan anlayış yıllar önce, bunun işaretini vermişti…Hafızamızı şöyle bir yoklayalım..
*Benim dört çocuğum var, hepsi de İmam Hatip’te okuyor. Bir o kadar çocuğum olsa, yine İmam Hatip’te okuturum.
*İmam Hatipler Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek!
İmam hatipler ölü yıkayıcı yetiştirmek niyetiyle kurulmuş okullar. Bakın şimdi hangi hedefe doğru gidiyor?
*Sekiz yıllık kesintisiz eğitim kediye yavrusunu boğdurma formülüdür. Bunu yapmamızın imkânı yoktur. İlk önce kendi insanımıza büyük ihanettir. Tasarı meclise gelmesi halinde parti olarak hükümetten çekilmemiz daha yerinde olacaktır.
*Hem laik hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın ya laik, ikisi bir arada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil ikisi bir arada olmaz.
*Türkiye’de yaşayanların %99’u Elhamdülillah Müslüman olduğunu söylüyor.
O zaman %99’un “Elhamdülillah Şeriatçıyım” demesi lazım. Ben elhamdülillah şeriatçıyım.
Şeriat İslam demektir. Allah’ın kuralları demektir”
Yukarıdaki sözlerin kime ait olduğunu sanırım hatırladınız…
Beş bin ilköğretim okulu, imam-Hatip okullarının orta kısmına dönüştürülüyor…4+4+4 ‘ün ne anlama geldiği şimdi daha iyi anlaşılıyor… Tekirdağ örneğinde olduğu gibi şimdi tüm öğrenciler İmam- Hatiplere yönlendirilmeye çalışılıyor… Bunun için promosyon bile yapılacağı söyleniyor…
Bir zamanlar arka bahçeleri olarak gördükleri İmam- Hatipleri kullanarak bir Din Devleti kurmaya çalışıyorlar… Milli Eğitim Bakanı Dinçer’in, geçmişteki söylemleri bu konuda bize epey bilgi veriyor…
Tek mezhebin hizmetindeki Diyanet’e şimdi Milli Eğitim Bakanlığı da katılmış gibi gözüküyor…
Geldiğimiz noktada görünen manzara bu…
Çoğumuz bu manzaranın farkında değiliz… Birçoğumuz da umursamıyor… Bize bir şey olmaz diyenlerde var…
Görünen köy kılavuz istemiyor, atı alan da Üsküdar’a doğru yaklaşıyor…
ERDOĞAN ŞAHİN